![translation](https://cdn.durumis.com/common/trans.png)
Bu, AI tarafından çevrilen bir gönderidir.
Dil Seç
Text summarized by durumis AI
- Park Ji-sung, Güney Koreli eski bir futbolcudur, Manchester United'daki performansıyla tanınır ve bir Asyalı oyuncu olarak Avrupa'nın büyük kulüplerinde başarılı olan ilk oyuncu olarak kabul edilir.
- O, sadece olağanüstü futbol becerileriyle değil, aynı zamanda durmak bilmeyen çalışması ve azmiyle birçok insan için örnek teşkil eden biridir.
- Park Ji-sung, "Futbol, benim yaşama nedenim" diyerek futbola olan tutkusunu gösterdi ve "İmkansız diye bir şey yok" inancı birçok insana umut ve cesaret verdi.
Park Ji-sung
Park Ji-sung, Güney Koreli eski bir futbolcudur ve futbol kariyeri uluslararası alanda tanınmış bir seviyededir. Özellikle Avrupa'nın ünlü kulüplerinden Manchester United'daki performansıyla bilinir. Park Ji-sung 1981 yılında Seul'de doğdu ve 6 yaşında futbola başladı. Okul yıllarında futbolda olağanüstü yetenek gösterdi ve lise mezuniyetinden sonra Japonya'nın ana profesyonel futbol ligi olan J1 Lig'in Kyoto Purple Sanga'sına taşındı. Ancak gerçek sıçraması 2002 FIFA Dünya Kupası'nda gerçekleşti. Bu turnuvada olağanüstü beceriler sergiledi ve Hollanda'nın PSV Eindhoven'una transfer olmasını sağladı. Eşsiz oyun stili, olağanüstü fiziksel gücü ve mükemmel hareketleri geniş çapta tanındı ve bu yetenekler onu Manchester United ve dünyaca ünlü menajer Alex Ferguson'ın dikkatini çekti. 2005 yılında Manchester United'a transfer olan Park, 7 sezon boyunca burada forma giydi ve bu süreçte dört Premier Lig şampiyonluğu, üç Lig Kupası şampiyonluğu ve 2008'de UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunun tadını çıkardı. Park Ji-sung, Asyalı bir oyuncu olarak Avrupa'nın büyük kulüplerinde önemli bir rol üstlenen ilk oyuncu olarak kabul edildi ve bu durum Asyalı futbolculara büyük umut verdi. Olağanüstü kariyeri ve başarıları, Asya futbolunun potansiyelinin iyi bir örneğidir.
○ Futbol benim yaşama sebebimdir. Futbol olmasaydı ben olmazdım. Tekrar doğsam da yine futbolu seçerdim.
○ Her zaman kriz anlarında %98'inin benim sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Sorunu kendimde ararsam, krizden mutlaka çıkış yolu bulacağım.
○ Herkesle aynı şeyi yaparsam hayatta kalamazdım. Mükemmelliyetçilik benim için kaçınılmaz bir seçim oldu.
○ Yıkılsam bile diz çökmem.
○ İmkansız diye bir şey yoktur. Kendimize inanmalıyız.
○ Sonuna kadar çabaladıktan sonra elde edilen bir sonuçsa, gerçeği olduğu gibi kabul etmeli ve kabullenmeliyiz.
○ Bir adım ileri gitmek için önce yenilgi duygusunu bırakmalıyız.
○ Şans kendiliğinden gelir ama bahtını kendimiz yaratırız.
○ Duyguların esiri olmak yerine, durumu kabul etmeli ve bir sonraki sefer daha iyi sonuçlar elde etmek için çaba göstermeliyiz.
○ Gerçek bir sporcuysa, övüldüğünde kendini kontrol etme yeteneği, eleştiri yağmuruna tutulduğunda ise kalbinin kırılmaması gereken güçlü bir kalbe sahip olmalıdır.
○ Eğer zorluk olmasaydı, daha büyük bir başarı da olmazdı.
○ Bir gün onlar da dinlenecek, o zaman ben dinlenmeden ilerlersem aramızdaki fark az da olsa kapanacak.
○ Güçlü olan başarısızlığı hiç yaşamamış biri değil, başarısızlığı kabul edip yeniden ayağa kalkan kişidir.
○ Fırsat herkese gelir. Ama fırsatı yakalayanlar, kendini iyi kontrol edebilenlerdir.
○ Herhangi bir durumda pes etmeden sonuna kadar mücadele etmeliyiz.
○ Benim hızım hiçbir zaman en hızlı değildi, ne de en büyük veya en güçlüydüm.
○ Her günü sonuna kadar yaşarsak, bu yarınki benliğimizi yaratır.
○ Tutkuyla hayallerimizi gerçekleştirelim. Bu hayaller için hiçbir fedakarlık fazla değildir.